OECD tarafından iki yılda bir hazırlanan Dijital Ekonomi Görünümü (Digital Economy Outlook) çalışması yayımlanmıştır. Yayında dijital ekonomideki gelişmeler ve yeni eğilimlere yer verilmektedir. Dijital ekonominin ülkeler açısından bir öncelik haline geldiği, hizmetlerin fiyatlarında düşüş görüldüğü, yakınsamanın giderek önem kazandığı, şirketlerin sundukları hizmetleri internete taşıdığı ve güven unsurunun dijital ekonominin geleceği açısından kritik önemde olduğu çalışmanın temel çıkarımları arasındadır.
Çalışmada yer alan temel bazı bulgular aşağıda özetlenmektedir. Çalışmanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
- Dijital ekonomi ülkelerde politika yapıcılar açısından temel bir öncelik olarak belirlenmiş olup, 34 üye ülkenin 27’si bu alanda farklı sektörleri de kapsayan ulusal bir strateji hazırlamıştır.
- 2001-2013 döneminde donanım pazarı yıllık ortalama yüzde 6 büyürken, yazılım ve hizmetler yüzde 30 oranında büyümüştür.
- Toplam Ar-Ge harcamalarının yüzde 33’ünü BİT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) alanındaki harcamalar oluşturmaktadır.
- Patent başvurularının yüzde 40’ını BİT alanındaki başvurular oluşturmaktadır.
- BİT uzmanları, toplam istihdamın yaklaşık yüzde 3’ünü oluşturmaktadır.
- Haziran 2015 itibarıyla fiber bağlantılar toplam bağlantıların yüzde 16,5’ini oluşturmaktadır.
- 2015 itibarıyla mobil genişbant erişim ücretleri 2012 seviyesine göre yüzde 48 oranında azalmıştır.
- Haberleşme hizmetleri yakınsamakta, pek çok ülke ağ tarafsızlığını korumak için yasal önlemler almaktadır.
- Şirketlerin yüzde 95’I genişbant erişimine yüzde 76’sı internet sitesine sahip olup, yüzde 22’si bulut hizmetlerinden faydalanmaktadır.
- Şirketlerin yüzde 21’I internet üzerinden satış yapmakta olup, yüzde 31’I kurumsal kaynak planlama çözümleri kullanmaktadır.
- Bireylerin yüzde 81’I internet kullanmakta olup, 65 yaş üstü bireylerde bu oran yüzde 49’un altındadır.
- e-Ticaret yapan bireylerin oranı 2007 yılında yüzde 31 iken, bu oran 2014 yılında yüzde 50’ye yükselmiştir.
- Bireylerde e-devlet kullanım oranı yüzde 64’tür.
- “Paylaşım ekonomisi” kolektif tüketime olanak sağlarken mevcut mevzuatı zorlamakta, kitle kaynak (crowdsourcing) uygulamaları yaygınlaşarak yeni fikir ve uygulamaların oluşumuna olanak tanımaktadır.
- Güven unsuru giderek daha önem kazanmakta olup, bireylerin yüzde 64’ü bir önceki yıla göre güvenlik ve mahremiyete daha çok önem atfettiklerini belirtmiştir.
- Nesnelerin interneti, yenilikçi uygulamaların ortaya çıkmasına imkân tanımakta, 2022 itibarıyla internete bağlı olan cihaz sayısının şimdikinin 14 katına ulaşması beklenmektedir.